Sen Hala Fenatik Değil Misin?
Her şey paylaşınca güzel
Hello. Yoksa siz de şu “Güzel ama İngiliççe” diyenlerden misiniz? Sizi hemen buraya alalım.
İlk önce şunu söylemek isterim ki ingilizce hiç de korkulacak bir dil değil. Her şey o dili sevmenizle alakalı.”Yav he he” deyip yazıyı kapatma ihtimaliniz fazla olduğu için ben size kendi okul hayatımla ilgili bir örnek vermek istiyorum. Ben okulda hem ingilizce hem de ek olarak arapça görüyorum. İngilizce aksanım zaten bol bol yabancı şarkı dinlediğim için çok iyi, dili de sevdiğim için okuldaki en iyi derslerimden biri ingilizce. Hatta bazı arkadaşlarım bana “İngiliz Anahtarı” bile diyor. Neyse işte hayat güllük gülistanlık iken karşıma Arapça çıktı. Tabi ben ömrü hayatımda Arapça ile hiç karşılaşmamışım. (Burada grameri ve günlük hayat konuşmalarını kastediyorum) Hoca öğretirken ben boş boş bakıyorum ve diyorum ki “Bu ne!” Hiçbir şey anlamadığım Arapça dersleri böyle sürüp gitti ve şimdi 3 yıllık arapça macerama rağmen en fazla iki elin parmağı kadar arapça kelime biliyorum. Yani burada anlatmak istediğim her şey sizin o dersi veya o dili sevip sevmemenize bağlı.
.
.
Hem ayrıca ingilizceyi öyle zor ve zahmetli yollardan öğrenmenize gerek bile yok. Aç Youtube’ı ilk önce melodisi kulağına güzel gelen bir şarkı bul ve sonra gevelemeye başla. Bir süre sonra sözlerini bilmemekten rahatsızlık duyacaksın ve işte tam da o anda o şarkının Lyrics’i ile birlikte söyle. Tamam, hangi kelimeleri dediğini öğrendin şimdi de sıra o şarkının Türkçe’sinde. İlk önce kelime kelime çevir sonra o çevirdiğin kelimelerden mantıklı bir cümle oluşturmaya çalış ve en sonunda gerçek anlamına bak. İşte bu kadar! Neredeyse 5 yeni kelime ve bir cümle yapısı öğrendin ki daha bu şarkının sadece bir cümlesi. Ve inan bana bir şarkının anlamını bilerek söylemek insana o kadar keyif veriyor ki… Aşağıya sözleri ve okunuşu kolay, hemen öğrenebileceğiniz bir şarkı koyuyorum.
Bu şarkıyı İngilizce hocasından şarkı dilendiğimiz zaman İngilizce hocası açmıştı ve ben de cidden gerek müziği gerek kolay okunuşu olsun İngilizce’yi şarkılardan öğrenmeye başlayanlara öneririm. Bu arada çeviride bir yanlışlık yapılmış. “You were mine” benimsin değil, benimdin demek. Neyse şarkılarla öğrenmeyi bırakalım dizi ve filmlere geçelim. İlk önce şunu söylemek isterim ki EĞER İNGİLİZCE ÖĞRENMEK İSTİYORSANIZ SAKIN TÜRKÇE DUBLAJLI FİLM VEYA DİZİ İZLEMEYİN!! Hem altyazılı izlerseniz aksanınızla beraber kelime hazneniz de gelişir. Şunu da unutmayın ki geçmişte İngilizce veya herhangi bir yabancı dil öğrenmek konusunda sıkıntılar yaşamış ve hayal kırıklığına uğramış olabilirsiniz ama önemli olan tüm bunlara karşılık hala içinizde bir dil öğrenme isteği ve umudu olmasıdır. Dizi ve filmlere tekrar dönelim, eğer benden bir dizi önermemi istiyorsanız benim de izlediğim, ayrıca ingilizce hocamın da önerdiği bir dizi var “Heroes” Fakat dizi izlemeye vaktiniz yoksa aşağıya koyacağım video ile de az da olsa geliştirebilirsiniz. Ayrıca bu videonun 2. ve 3.’sü de Youtube’da var.
Biraz eski de olsa aksanı ve kolay telaffuzu açısından yararlı bir video. Fakat şunu belirtiyeyim ki altyazılara pek odaklanmayın çünkü bazı yerlerde yanlış yazmış artık her kim yazmışsa. Son ve en etkili yoldan bahsedelim. Yabancı insanlarla birebir konuşma. Merak etmeyin hiçbir uygulamanın reklamını yapmayacağım
Ama şu bir gerçek ki insanlarla birebir iletişim kurduğunuzda o kadar hızlı ve keyifli öğreniyorsunuz ki… Ben hiç o yöntemi denemedim ama yabancı bir insanla konuşmak eminim ki çok güzeldir. Benim az sonra kuracağım cümlelerin aynısını Barış Özcan kurduğu için onun videosunu da aşağı bırakıp yazımı burada bitiriyorum. Have a nice day!
İlgili Makale